Kırklareli Şehir Rehberi

Kırklareli otobüs bileti almadan önce şehir hakkında biraz bilgi sahibi olmak için tarihi ve doğal güzellikleri incelenebilir. M.Ö 6. yüzyıldan başlayan tarihi oldukça zengindir. Marmara Bölgesi’nde yer alan şehir, tarihi ve kültürü ile öne çıkarken aynı zamanda doğal güzellikleri ile de oldukça etkileyicidir. Tarihi yazıtlardan şehrin adı Kırk Kilise olarak geçer. Kırklareli Milletvekili Dr. Fuat Umay, 1924 yılında meclise teklif sunarak şehrin ismini Kırklareli olarak değiştirir.

Coğrafik konumu ile farklı iklimlerin yaşandığı şehirde dört mevsim farklı bir iklim hissedilir. Şehrin merkezinde daha çok karasal iklim görülür. Kış ayları soğuk ve kar yağışlı geçerken, yaz ayları sıcak olur. Istranca Dağları, Karadeniz Bölgesi’ne yakın olduğu için Karadeniz iklimi görülür. Kırklareli’nin neredeyse yarısını dağlık alanlar oluşturur, bu nedenle orman oldukça boldur. Yaz tatili için Temmuz ve Ağustos ayları yoğun ilgi görür. Konumu sebebi ile hem doğu hem de batı kültürünün etkisi altında kalmış bir şehirdir. Tarihi miras açısından oldukça zengin olan şehirlerden biridir.

Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü

Sokullu Mehmet Paşa’nın emri ile Mimar Sinan’a yaptırılan köprü, Lüleburgaz Deresi üzerinde yer alır. Kervan ve posta için kullanılması gereken yol üzerinde dere bulunması nedeni ile inşa edilmiş olan bir köprüdür. Köprünün Lüleburgaz’a yakın ola tarafı piramit şeklinde iken diğer taraf inşaat sırasında koni şeklinde tamamlanmıştır. Köprünün yapıldığı tarihlerde yapılan köprüler genellikle aceleci şekilde ahşap malzemeden yapılır. Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü, inşaatı konusunda özenli davranılmış ve günümüze kadar ulaşmıştır. Taş köprü 6 metre genişliğe, 84 metre uzunluğa sahiptir. Köprü yapısı incelendiğinde; kuzey kısımlarında sivri ve üstleri piramidal, güney kısımları ise dairesel ve üstleri yarım kubbe şeklindedir. Güney kısmının ortasında bir balkon bulunur. Köprü üzerinden manzara oldukça etkileyicidir. Önemli tarihi yapılardan biri olduğu için Kırklareli gezilecek yerler arasında bulunur.

Hızırbey Camii

Kırklareli merkezinde bulunan caminin diğer adı Büyük Camii’dir. Köse Mihalzade Hızır Bey tarafından inşa ettirilmiş olan cami, kare bir plana sahiptir. Avrupa’da bulunan en eski cami olarak bilinir. Caminin dış yüzeyi, minaresi ve kubbe kasnağında kullanılan kaplama dikkat çeker. Osmanlı Dönemi mimarisini yansıtan yapılardan biridir. Kalem süslemeleri oldukça etkileyicidir. Cami, aynı anda 1000 kişinin ibadet yapmasına uygun şekilde inşa edilmiştir. Depremde hasar alan cami, 1824 yılında Aydoslu Hacı Yusuf Paşa tarafından onarılmıştır.

Küçük Ayasofya

Vize ilçesinde yer alan yapı, iç ve dış surlar arasındadır. Bizans dönemi imparatorlarından Jüstinyen tarafından inşa ettirilen yapı, kilise olarak planlanmıştır. Yapının kubbesi 16 köşeye sahiptir, tanbur üzerinde durur. Kubbeyi tutan ayaklar 1,30 ve 1,40 santimetre çaplarındadır. Camide bulunan mermer sütunların başları korinth stilindedir. Mozaikler ve sütunlar, Ayasofya ve St. İrene arasında yapılan kazılarda bulunanlar il benzerlik gösterir. 1997 yılında özenli çalışmalar gösterilmiş ve temizliği yapılmış olan cami 2007 yılında restore edilmiştir.

Istranca Dağları

Bulgaristan’dan İstanbul’a kadar uzanan dağlar, Trakya’nın Karadeniz kıyılarına paralel şekilde uzanır. Yaklaşık olarak 300 kilometrelik bir dağ zinciridir. Kırklareli’nde bulunan Mahya Dağı’nın zirvesi dağların en yüksek zirvesidir. Doğa yürüyüşü, kamp ve dağcılık gibi farklı aktiviteler için uygun konumlardan biridir. Maki ve kızılçam ağaçlarından oluşan ormanlarda huzurlu zamanlar geçirilebilir. Istranca Dağları’nın diğer adı Yıldız Dağları’dır. Yıldız Dağları, kuzeyden ve güneyden gelen akarsular ile bölünür. Şehrin en dağlık bölgelerini oluşturan Yıldız Dağları, Ergene Havzası’na doğru alçalır. Türkiye’nin önemli jeolojik yapılarından biridir. Yıldız Dağları için Kırklareli Otogarı üzerinden taşıt kullanılabilir.

Aya Nikola Manastırı          

Vize ilçesinde yer alan bir diğer tarihi miras olan Aya Nikola Manastırı, Bizans Dönemi’nde Jüstinyen tarafından yapılmıştır. Dünyada bulunan en eski taş oyma manastırlarından biri olma unvanına sahiptir. Bizans Dönemi’nde yapılmış ve günümüzde en iyi şekilde korunmuş olan kaya manastır örneği burasıdır. Manastırın ön kısmında ahşap bir yapı yapıldığına dair kalıntılar bulunsa da günümüzde bu yapı görülmemektedir. Aya Nikola Manastırı’nın bodrum katı ayazma, zemin katı ise kilise olarak tasarlanmıştır. Keşişler için dinlenme odaları olarak kullanılan hücreler, kayalara oyularak oluşturulmuştur. Yerli ve yabancı turistlerin oldukça fazla ilgisini çeken yerlerden biridir. Kırklareliotobüs bileti aldıktan sonra yapılacak seyahatte buraya yer verilmelidir. Şehirde bulunan tarihi miraslardan biridir.

Dupnisa Mağarası

Kırıklareli’nin Demirköy ilçesinde yer ala mağara, Trakya Bölgesi’nde ziyarete açılmış olan tek mağaradır. Mağaraya giriş yapmak için üç ayrı kapı bulunur ve iki katlıdır. Doğal bir oluşum olması, turistlerin oldukça ilgisini çeker. Dupnisa Mağarası içinden çıkan su, Revze Deresi’ni meydana getirmiştir. Mağara yaklaşık olarak 3200 metre uzunluktadır. Türkiye’de önemli olan turizm noktalarından biridir. Kırklareli, doğal güzelliklerini ziyaret etmek isteyen kişiler, mutlaka burayı ziyaret etmelidir.

Babaeski Köprüsü

Babaeski Köprüsü, IV. Murat tarafından 1633 yılında inşa edilmiştir. Kagir ve kesme taş kullanılarak yapılan bir köprüdür. Şeytan Deresi üzerinde yer alan köprünün olası sel baskınlarında zarar görmemesi için kemer aralarında delikler bulunur. İstanbul’dan Rumeli’ye geçmek için kullanılan önemli köprülerden biridir. Köprü üzerinde bulunan nöbet hücrelerinde taş işleme kullanılmıştır. Kuzey kısmında bulunan hücre, gerçeğine uygun şekilde tekrar yapılmıştır. Babaeski Köprüsü kitabesi beyaz bir mermer üzerine yazılmıştır. Mermer üzerinde 5 satır yazı ve çiçek gibi faklı işlemeler bulunur.

Kadı Camii

Şehir merkezinde yer alan cami, 1577 yılında Emin Ali Çelebi tarafından yapılmıştır. Cami yakınında geçmiş zamanlarda mahkeme bulunduğu için adı Kadı Camii olarak kalmıştır. Tarihi kaynaklara bakıldığı zaman caminin Emin Ali Çelebi Camii olarak adlandırıldığı görülür. Kare planlı olan caminin alt sırada bulunan pencerelerin söve ve mihrabları köfeki taşından yapılmıştır. Taş üzerindeki işçilik oldukça etkileyicidir. Caminin tavanından ve çatısında ahşap kullanılmıştır, minare çok köşeli kütüklüdür. Ziyaretçilerin içeride ibadet gerçekleştirmesi mümkündür. Cami avlusunda bulunan mezarlık içinde Osmanlı Dönemi’nden kalan mezar taşları bulunur. Merkezi bir konumda olması nedeni ile Kırklareli gezilecek yerler arasında eklenebilir. Tarihi yapısını korumuş camilerden biridir.

Kıyıköy Plajı

Karadeniz’e kıyısı olan Kıyıköy, kayalık bir alan üzerinde yer alır. İki farklı sit alanı bulunan bölgede Pabuçdere ve Kazandere bulunur. Derelerin her ikisini de doğal sit alanı oldukları için koruma altına almışlardır. Kayık ve motor ile gezintiye çıkarak değişik bir deneyim yaşanabilir. Karadeniz’in yeşil ormanları ile buz gibi suların içinde dolanmak oldukça keyiflidir. Pabuçdere’nin döküldüğü deniz, oldukça uzun ve temiz bir sahile sahiptir. Kamp yapmak için uygun alanlar bulunur. Yaz ayları için tatil planı yapan kişiler, Kıyıköy’e şans verebilir. Doğası ile insanı etkileyen bir güzelliğe sahiptir.

İğneada Plajı

Bulgaristan ile sınır haline gelen İğneada, merkeze yaklaşık 25 kilometre uzaklıktadır. Kumsalı oldukça temizdir ve 10 kilometre uzunluğundadır. Kolay şekilde ulaşım sağlanabilecek bir bölgedir. KırklareliOtogarı aracılığı ile İğneada’ya direkt olarak gelinebilir. Plaj çevresinde bulunan doğal sit alanları sayesinde huzurlu bir tatil geçirmek mümkündür. Konaklama için farklı seçenekler bulunur. Yaz aylarında denize girmek için ideal olan yerlerden biridir. Çevrede bulunan tarihi ve doğal yapıları ziyaret etmek için uygun konumlardan biridir.