Türkiye’de Gezilecek Yerler
Dünyaya açılmadan önce Türkiye’yi gezmek isteyen pek çok kişi, Türkiye’de nereleri gezelim sorusunu sormaktadır. Coğrafi konumu sebebiyle dünyanın en önemli geçiş güzergahları arasında bulunan Türkiye, gezilecek pek çok yere sahip, önemli bir ülkedir. Her yıl yabancı turistlerinde akınına uğrayan Türkiye, 4 mevsim gezilebilecek eşsiz bölgeler ile doludur.
Cennet Cehennem Mağaraları, Silifke/Mersin
Mersin, Silifke'ye 25 kilometre uzaklıktaki Cennet ve Cehennem mağaraları aslında yer altı sularının kireç taşını eritmesiyle çöken iki büyük çukurdan oluşmaktadır. Türkiye’nin en önemli yapıları arasında gelen bu mağaralar, kesinlikle görülmesi gereken yapıların arasında gelmektedir.
Cennet çöküğü adı ile anılan bölgeye inebilmek için 452 basamaklı merdivenden aşağı inmek gerekmektedir. 300. adımda Meryem Ana Kilisesi'ni görebilirsiniz. Çöküşün güney ucunda Zeus Tapınağı yer almaktadır. Çukura inmek mümkün olmasa da, bölgeyi ziyaret eden misafirlerin dinlenebilecekleri ve vakit geçirebilecekleri terastan görmek mümkündür.
Düden Şelalesi, Kepez
Antalya'nın Kepez ilçesi sınırında bulunan Antalya Düden Şelalesi, yalnızca Antalya'nın değil, Türkiye’nin çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. Şelalenin çevresinde yaklaşık 40 kilometre yükseklikten suyun sesini dinlerken Antalya sıcağından serinleyebileceğiniz bir piknik alanı bulunmaktadır. Piknik yapmayı tercih etmeyenler için şelalenin çevresinde yemek yiyebileceğiniz restoranlar da mevcuttur.
Eğirdir Gölü, Isparta
Türkiye'nin ikinci büyük tatlı su gölü olan Eğirdir Gölü, ortalama 12 metre derinliğe sahiptir. Gölün çevresinde elma ve şeftali bahçeleri ve plajlar yer almaktadır. Günün saatine göre farklı manzaraların keyfini çıkartmanın mümkün olduğu Eğirdir Gölü, Türkiye’nin en önemli doğal güzelliklerinin arasında bulunmaktadır. Gölün kuzeybatı kesiminde yer alan Bedre Plajı ve İstasyon Mahallesinde yer alan Altınkum Plajı, göl çevresinde yüzmek için en güzel yerler olarak bilinmektedir. Gölün ayrıca iki küçük adası bulunur. Can Ada ve Yeşilada olarak adlandırılan bu adalar, göl suyunun son yıllarda çekilmesiyle ile birbirine bağlanmıştır.
Salda Gölü, Yeşilova/Burdur
Yeşilova ilçe merkezine sadece 4 km uzaklıkta bulunan Salda Gölü, turkuazın en güzel halini ziyaretçilerine sunduğu için Türkiye'nin Maldivleri olarak anılmaktadır. Bir krater gölü olan Salda, en derin yerinde çivit mavisine dönüşür. Bu gölün volkanik bir patlamayla oluştuğu ve 184 metre derinliğe sahip olduğu bilinmektedir. Bu oran ile Türkiye'nin en derin göllerinden biri olma özelliğine sahiptir. Göl suyunda bulunan magnezyum, soda ve kil sağlık sorunlarına iyi geldiği için sağlık turizmi için de tercih edilmektedir. Tüm bu özellikleri ile Salda Gölü, Türkiye’de nereleri gezelim sorusuna cevap olarak verilebilir.
Antakya Arkeoloji Müzesi, Antakya/Hatay
Çok zengin bir kültürel tarihe sahip olan Hatay'ın Antakya ilçesinde yer alan Antakya Arkeoloji Müzesi, 1930'ların başından 1940'ların sonlarına kadar süren araştırma ve kazılar sonucunda ortaya çıkan eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu müze yalnızca Türkiye için değil, dünya çapında büyük bir öneme sahiptir. Müzenin en büyük varlıkları Harbiye, Narlıca, Güzelburç ve Samandağ çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan mozaiklerdir. Bunun yanı sıra, müzenin mozaik koleksiyonu dünyanın en büyük mozaik koleksiyonlarından biri olmasıyla da dikkat çeker.
Side Antik Kenti, Manavgat/Antalya
Manavgat'a 7 km, Antalya şehir merkezine 80 km uzaklıkta bulunan Side Antik Kenti, Pamfilya'nın en önemli liman kenti olması nedeniyle birçok imparatorluğa ev sahipliği yapmıştır. Lidyalılar, Persler, Romalılar ve Bizanslıların izlerini taşıyan antik kent, tarihte bilinen ilk metropol olarak öne çıkmaktadır. Side Antik Kenti sınırları içerisinde 17.000 kişilik bir antik tiyatro, Apollon Tapınağı, şehir kapıları, hamamlar ve Vespasianus Çeşmesi yer almaktadır. Şehir Kapısı'nın hemen yanında bulunan Side Müzesi, buraya geldiğinizde muhakkak ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri olarak bilinmektedir. Müzede Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserleri inceleyebilirsiniz.
Damlataş Mağarası, Alanya/Antalya
Türkiyede gezilecek şehirler arasında bulunan ve yaz turizmi adına en önemli şehirlerden biri olan Antalya, yalnızca yaz tatili yapılacak yerleri ile değil, tarihi yerleri ve doğal yapıları ile de dikkat çekmektedir. Alanya Kalesi'nin batısında yer alan Damlataş Mağarası, birçok rahatsızlığa iyi geldiği için yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline gelmiştir. Ülkemizde ilk defa turistlere açılan Damlataş Mağarası, 10 kat daha fazla karbondioksit içeriği ve nemi nedeniyle astım tedavisi için ideal bir ortam sunmaktadır. Ancak astım sorununuz varsa ve mağaraya gitmek istiyorsanız önce doktorunuzdan bir rapor almanız gerektiğini unutmamalısınız. Bu rapor, mağaraya öncelikli olarak giriş yapabilmenizi sağlar. Mağara turistik olarak önemli olmasının yanı sıra, 1954'ten beri çeşitli egzersizleri içeren tedaviler kullanılmaktadır. Mağaraları keşfettikten sonra hemen önünüzdeki Damlataş Plajı'nın inerek ince ve temiz kumlarının tadını çıkarabilirsiniz.
Taşköprü, Yüreğir/Adana
Taşköprü, Seyhan ve Yüreğir'i birbirine bağlamakta ve Seyhan Nehri üzerinde yer almaktadır. Roma İmparatoru Hadrinaus tarafından yaptırıldığına inanılan köprü, birçok medeniyete ev sahipliği yapan Adana'nın simge yapılarından biridir. 319 metre uzunluğundaki köprünün 21 kemerinden 14'ü hala ayakta durmaktadır. Köprü yıllar içinde birkaç kez yenilenmiş olsa da, bugün hala aktif olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle Taşköprü, dünyada halen kullanımda olan en eski köprülerden biri olması sebebiyle de dikkat çekmektedir.
Ağrı Dağı, Ağrı
Ağrı doğal güzellikleri ile Türkiye’de gezilecek şehirler arasında bulunan bir şehirdir. Şehrin en popüler yapısı ise Ağrı Dağı’dır. Iğdır ve Ağrı illeri arasında yer alan Ağrı Dağı, ülkemizin en yüksek dağıdır. Deniz seviyesinden 5137 metre yükseklikteki dağ, yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa'nın da en yüksek zirvesidir. Küçük Ağrı ve Büyük Ağrı olmak üzere iki zirveden oluşan dağdaki kar hiçbir mevsim erimez. Dağın tepesi her zaman buzullarla kaplıdır. Bu nedenle özellikle kış aylarında dağa tırmanmak oldukça zordur. Tırmanışla ilgileniyorsanız, Ağrı Dağı'na tırmanmak için en iyi aylar Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır.