Berlin

Berlin uçak bileti almadan önce seyahat rotası oluşturmak için araştırma yapılır. İnternet üzerinden ulaşılan kaynaklarda Berlin’de gidilecek belli başlı yerleri görmek mümkündür. Bergama Müzesi, Brandenburg Kapısı ve Yahudi Kapısı gibi konumlar şehrin sembollerindendir. Dünya tarihi açısından önemli olan bu konumlar dışında da turistlerin ilgisini çeken birçok farklı yer bulunur. Özellikle alternatif kültürün simgelerini bu şehirde görmek mümkündür.

Şehir dünya tarihinin yazıldığı yerlerden biridir, bu nedenle imkanı olan herkesin gidip görmesi gerekir. Sanat, gastronomi ve inovasyonları ile dünyaya yön veren şehirlerden biridir. Prusya ve Alman İmparatorluğu’nun başkentleri olarak da tarihi açıdan büyük öneme sahiptir. Soğuk Savaş döneminden ya da Nazi Almanya’sından kalan tarihi görmek bu şehirde mümkündür.

Berlin’e Ne Zaman Gidilmeli?

Kuzey ülkeleri kadar soğuk olmasa da Kasım ve Nisan ayları arasında oldukça serin bir hava olur. Berlin bu aylarda 0 ile 10 derece arasında bir sıcaklığa sahiptir. Açık havanın keyfini çıkartmak isteyen, bisikletle şehir turu yapmak isteyen kişilerin kışın gitmemesi daha doğru olabilir. Berlin gezisi için en uygun mevsimler; yaz ve ilkbahardır. İstanbul’dan Berlin’e direkt olarak uçuş yapan pek çok firma bulunur. Berlin’de bir tane havalimanı bulunur. Brandenburg Havalimanı uçak bileti aldıktan sonra yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk yapılır.

Brandenburg Kapısı

Dünyanın farklı şehirlerinde bulunan sembolik anıtların önemi, toplumlar için büyük önem taşır. Berlin için Brandenburg Kapısı, bu öneme sahiptir. 17. yüzyılda inşa edilen şehrin giriş kapısı, II. Dünya Savaşı’ndan zarar görmeden çıkan yapılardan biridir. Almanya için oldukça önemli yapılardan biridir, yeniden dirilişin ve geçmiş tarihlerde yaşananların sembolüdür. Soğuk Savaş döneminde, Berlin Duvarı’nın yıkılışı olarak pek çok fotoğraf karesi bulunur. Berlin’de görülecek yerler arasında ilk sırada bulunan yerlerden biridir. Dünya barışı için oldukça anlamlı yapılardan biridir. Yıl içinde pek çok turist şehrin giriş kapısını görmek için buraya gelir.

Reichstag

Berlin’de gerçek bir turistik gezi yapmak isteyen kişiler, listesine kesinlikle Parlamento Binasını eklemelidir. 1894 yılında inşası tamamlanan bina, 1933 yılına kadar ülke yönetiminin merkezi olmuştur. Nazi yönetimi tarafından ele geçirilen bina uzun süre kullanılmamış ve ardından restorasyon edilmiştir. 1933 yılından itibaren Parlamento Binası olarak kullanılır. Yapısını bozmadan yapılan restorasyon sonucunda eklenen tek yapı, şehri 360 derece gören cam kubbedir. Binayı ziyaret ederek hem tarihi mimariyi ziyaret edebilir hem de Berlin manzarasına şahit olabilirsiniz.  Atmosferi oldukça etkileyici olan yapılardan biridir, ziyaret etmeden önce rezervasyon yaptırılması önerilir. Berlin’i gezmek için kaç gün kalmak gerekir sorusu bu noktada sorulabilir. Rezervasyon yaptırmak isteyen kişiler, o güne ya da sonraki iki gün için rezervasyon alıyorlar. Planınızı bu duruma göre şekillendirebilirsiniz.

Berliner Dom

Şehirde en çok ziyaret edilen konumlardan biri de Berlin Katedrali’dir. Almanya’da bulunan Protestan kiliselerin başında bulunan kilise, dini öneminin yanında mimari olarak da oldukça etkileyicidir. Binlerce turist yıl içinde burayı ziyarete gelir. Katedralde yıl içinde farklı etkinlikler yapılır, gezi tarihinize denk gelirse konser ve etkinliklere denk gelebilirsiniz. Mimari yapısı olarak karma bir tarza sahiptir. Gotik, Rönesans, Barok ve Neoklastik tarzların çizgilerini görmek mümkündür.

Alexanderplatz

Berlin’de bulunan en ünlü meydanlardan biri burasıdır. Yerli halk tarafından buluşma noktası olarak benimsenen meydan, toplu taşıma araçlarını kullanmak için de bir durak niteliğinde olabilir. Berlin’e gezmek için gelen kişiler, araba kiralamak yerine toplu taşıma kullanmayı tercih edebilir. Park yeri bulmanın dert olduğu kadar park yeri ücretleri de oldukça pahalıdır. Sokak yemekleri, mağazalar, kafeler ve restoranlar bu konumda oldukça zengindir. Berlin uçak bileti alırken yapılan planlara Alexanderplatz dahil edilmese de bir şekilde herkesin yolu buraya düşer.

East Side Gallery

Dünyada kolektif olarak tasarlanan en büyük barış anıtı burasıdır. Dünyaca ünlü Doğu Yakası Galerisi, Soğuk Savaş sonrasında yıkılan Berlin Duvarı üzerinde bulunur. 1316 metre uzunluğa sahip duvar üzerinde farklı sanatçıların özgün tarzları ile ifade özgürlüğü, savaş karşıtlığı, insanlığı ve umudu anlatmak için sanatlarını icra etmişlerdir. Galeride 101 adet duvar resmi bulunur. Sosyal medya, film ve dizilerde yer verilen birçok eseri burada görmeniz mümkündür. Yıl içinde yaklaşık 3 milyon ziyaretçi buraya gelir. Berlin’de görülmesi gereken yerler arasında ilk sıralarda yer alır. Her eserin ifade ettiği şey farklı bir anlamdır. Bu nedenle bir rehber eşliğinde burayı gezmek daha anlamlı bir hale getirebilir.

Bergama Müzesi

Brandenburg Havalimanı uçak bileti aldıktan sonra Berlin’e gelmeden önce plan yapılmasında fayda vardır. Zamanı iyi değerlendirmek açısından araştırma ve plan yapılması önemlidir. Görülecek yerler listesine Bergama Müzesi’ni eklemek iyi bir fikir olabilir. Bölgede en çok ziyaretçiye sahip müzelerden biridir. Müzeler Adası olarak adlandırılan yerde bulunur. 1910 yılında kurulmuş olan müzede bulunan kalıcı koleksiyonlar arasında Türkiye’den giden Babil’in İştar Kapısı ve Zeus Sunağını görmek mümkündür. Oldukça popüler bir müze olduğu için gitmeden önce internet üzerinden bilet alınması daha avantajlıdır. Müze girişinde oluşan uzun kuyruklara takılmadan kısa sürede geziye başlanabilir.

Soykırım Anıtı

II. Dünya Savaşı’nın bitişinden 60 yıl sonra, Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı açılmıştır. Nazi Holokost’u esnasında katledilen yaklaşık 6 milyon Yahudi insan için yapılmış bir anıttır. Anıtı manevi önemi oldukça büyüktür, insanlık suçu karşısında yapılan anıtın görülmesi gerekir. Berlin’de görülecekyerler arasına bu anıtı eklemek gerekebilir. Anıt dışarıdan oldukça etkileyici bir yapıya sahiptir, altında ise Holokost ile ilgili bilgiler ve belgesellere yer verilmiştir. Brandenburg Kapısı, Parlamento Binası ve Yahudi Anıtı tek bir rota ile gezilebilir.

Yahudi Müzesi

Alman Yahudiler anısına yapılmış bir müzedir. 18. yüzyıldan kalan mahkeme binası ve müze için inşa edilmiş olan yapı müzenin yapısını oluşturur. Binanın tarzı Dekonstrüktivizm olarak inşa edilmiştir. 2001 yılından itibaren ziyaretçilere açılmış bir müzedir. Gerçekleştirilen katliamlar ve sağlanamayan barış anısına yapılmış yapılardan birisi de burasıdır. Kültürel olarak tarihi bir gezi yapmak için Berlin oldukça doğru bir konumdur.

Kaiser Wilhelm Kilisesi

Yıkık Kilise olarak bilinen yapı, 1890 yılında inşa edilmiştir. 1943 yılında uğradığı hava saldırısından dolayı oldukça büyük bir hasar almıştır. Batı Berlin için oldukça anlamlı olan simgelerden birisidir. II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan Hava Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği saldırıdan ciddi bir zarar görmüş olsa da ayakta kalmayı başarmış bir yapıdır. Yaşananların anısına çatı kısmına herhangi bir restorasyon yapılmamıştır. Kaiser Wilhelm Kilisesi yanında inşa edilmiş olan yeni kilise binasını da görmek mümkündür.

TV Kulesi

Berliner Fernsehturm olarak bilinen kule, Berlin’in diğer sembollerinden biridir. 368 metre yüksekliğe sahip olan kule, 1969 yılında inşa edilmiştir. İkonik sembollerden biri olduğu gibi kulenin en üst noktasından şehrin eşsiz manzarasına şahit olmak mümkündür. Gözlem terası olarak adlandırılan kısımda yemek yemek ve bir şeyler içmek mümkündür. Berlin’i gezmek için kaç gün kalmak gerekir diye düşünen kişiler, gezilerinden beklentilerine karar vermelidir. Berlin’de pek çok müze ve kültürel yapı bulunur. Hepsini görmek isteyen kişilerin biraz daha fazla zaman ayırması gerekebilir.